Organize suç örgütü önderliğinden kırmızı bültenle hakkında arama kararı çıkarılan Sedat Peker ile eski Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Genel Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu ve kardeşi AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu sordu. Marka Yatırım Holding’in sahibi Mine Tozlu Sineren, sermaye artırımına gitti. 12 milyon TL rüşvet istediğini iddia etti. Mine Tozlu Sineren’in ödemeyi reddettiğini belirten Peker, Cumhurbaşkanı Danışmanı Serkan Taranoğlu’nun Sineren’e ulaştığını ve söz konusu danışmanlık şirketi ile görüşmeye geldiklerini ifade etti. Sineren ise kelam konusundaki tezleri doğrulamıştır.
Halk TV’den Seyhan Avşar’ın aktardığı habere göre Peker, iddialarının devamında Taşkesenlioğlu’nun eşi Türk Hava Kurumu (THK) Üniversitesi eski Rektörü Ünsal Ban’ın çektiği videoyu da paylaştı. Videoda Zehra Taşkesenlioğlu’nun elinde bıçakla “Siz ikiniz para kazanacaksınız diye beni yakıyorsunuz” diye bağırdığı görüldü. Videonun paylaşılmasının ardından Ban, Peker’in iddialarını kabul etti ancak videoyu kendisinin göndermediğini söyledi. Peker, “Ünsal Ban ile birkaç kez telefonda görüştüm. Kendisinin de öldürüleceğini düşünüyor. Hatta AK Parti Erzurum Milletvekili eşi Zehra Taşkesenlioğlu’nun silahlı saldırısına uğradığı olaydan sonra gizlice çektiği görüntüleri bile bana yolladı. evde otururken bıçakladılar ve kısmen yaraladılar.” .
BOŞANMA ADIMINDA EŞİNDEN ŞİKAYETLER
Öte yandan Ağustos 2022’de AK Parti üyesi Zehra Taşkesenlioğlu, eşi Ünsal Ban’a boşanma davası açarak 70 milyon lira (2,5 milyon dolar) tazminat talep etti; Çiftin yaklaşık 5 milyon euroya Malta bayraklı bir tekne kiraladığı da ortaya çıktı. Tüm bu gelişmeler yaşanırken Zehra Taşkesenlioğlu, boşanma aşamasında olan eşi Ünsal Ban ve Sedat Peker hakkında suç duyurusunda bulundu. Bunun üzerine Ban, Muğla’nın Milas ilçesinde boşanma aşamasında olan eşi Zehra Taşkesenlioğlu’na ilişkin kişisel bilgileri organize suç örgütü elebaşıyla paylaşmak, tehdit ve şantaj yapmak suçlamasıyla gözaltına alınarak tutuklandı.
Zehra Taşkesinlioğlu’nun şikayeti üzerine başlatılan soruşturma ise eski Rektör Ünsal Ban hakkında “özel hayatın gizliliğini ihlal”, “hukuka aykırı olarak veri verme veya elde etme” ve bilerek ve isteyerek bir suç örgütüne yardım etmek”. Peker hakkında ‘özel hayatın gizliliğini ihlal’ ve ‘hukuka aykırı olarak veri verme veya elde etme’ suçlarından 10 yıla kadar hapis cezası istendi. Belge, Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
Sedat Peker belgesinin krizi de tam bu süreçte başladı. Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesi iddianamenin iadesine karar verdi. Ancak mahkemenin iddianameyi iade etmesine savcılık itiraz etti ve iddianamenin akıbetinin belirlenmesi için belge Ankara Nöbetçi 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Nöbetçi mahkeme, savcının belgeye Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesi’nin incelemesi gerektiğini belirterek itirazını kabul etti. İddianame yeniden Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesi’ne geldi ancak mahkemenin kararına direnen bir adım atarak görevsizlik kararı verdi. Kararda, Zehra Taşkesenlioğlu ve Ünsal Ban’ın olay anında tam olarak Ankara Gölbaşı’nda ikamet ettikleri, yetkili kişinin Gölbaşı Asliye Ceza Mahkemesi olduğu belirtildi. Savcılık da bu görevsizlik kararına itiraz etti. Bu itiraz Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. Kararda, “Kayıtların alındığı yer ile müşteki Zehra Taşkesenlioğlu’nun suçun işlendiği tarih itibariyle adres bilgileri dikkate alındığında, suçun işlendiği yer göz önünde bulundurularak suçun işlendiği yer göz önünde bulundurularak” belgenin Gölbaşı Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildi. öğrenildiği ve sanıklara isnat edilen fiiller bakımından suç mahallinin Gölbaşı olduğu” ifadelerine yer verildi.
Ancak belgeyi inceleyen Gölbaşı Asliye Ceza Mahkemesi görevsizlik kararı verdi. Böylece mahkemeler arasında menfi bir yetki uyuşmazlığı ortaya çıkmıştır. Mahkemeler arasındaki anlaşmazlığın çözülmesi için dava evrakları 15. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gitti. Belgeyi inceleyen mahkeme heyeti, Zehra Taşkesenlioğlu’nun şikayetini Ankara Adliyesi’ne sunduğuna, sanıklar hakkındaki suçlamalar doğrultusunda Ankara Asliye Ceza Mahkemesi’nin görevli ve görevli mahkeme olduğuna karar verdi.
